News & Insights

Bilirkişi Ücretinin Zamanında Yatırılmaması Hk. Yargıtay Kararı

1. GİRİŞ

Yargıtay, incelemeye konu kararda davacının kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmaması sonucunda verilen davanın açılmamış sayılması kararının hukuka uygun olup olmadığını değerlendirmiştir.

2. KARARA İLİŞKİN

İlk derece mahkemesi tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Yargıtayca yapılan incelemelerde HMK 324’e göre taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı, davacı tarafın yatırması gereken bilirkişi ücretinin niteliği itibariyle gider avansı değil, delil avansı mahiyetinde olduğu, kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmamasının davanın açılmamış sayılması kararını gerektirmeyeceği, gider avansının yatırılmaması ile delil avansının yatırılmamasının farklı hukuki sonuçlara bağlandığı, gider avansının tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderleri kapsayacak şekilde yorumlanmasına olanak bulunmadığı, bu durumda dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderlerini ifade ettiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

İlgili kararda, davacı tarafından yatırılması gereken bilirkişi ücretinin delil avansı mahiyetinde olmasından dolayı kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle verilen davanın açılmamış sayılması kararının hukuka aykırı olduğuna, belirlenen sürede delil avansını yatırmayan tarafın dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılarak mevcut delillere göre karar verilmesi gerektiğine hükmedilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

3. SONUÇ

Yargıtay 3.H.D., 2016/5521 E., 2017/15230 K. sayılı kararı ile HMK’nin gider avansını düzenleyen 120. Maddesi ile delil avansına ilişki 324. Maddesinin farklı hukuki sonuçlar doğurması nedeni ile birbirini kapsayacak şekilde yorumlanmasına olanak olmadığı ve bu nedenle delil avansının verilen kesin süre içinde yatırılmamasının dava şartı yokluğu olarak değerlendirilemeyeceği belirtmiştir.

This post is also available in: English


Av. Furkan ŞahankayaAv. Nilsu Akdeniz
Published :
Categories: Other