News & Insights

        

17.09.2020 Tarihli 2016/13010 Başvuru Numaralı Anayasa Mahkemesi Kararı Hk.

Anayasa Mahkemesi’nin işverenin çalışanın e-postalarını denetlemesine ilişkin 17.09.2020 tarihli 2016/13010 Başvuru Numaralı kararı (“Karar”) 14.10.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Karar, bir avukatlık ortaklığı bünyesinde çalışan başvurucunun kurumsal e-posta hesabı içeriğinin işyerinde yaşanan sorunlar sebebi ile yürütülen disiplin soruşturmasında işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmaların gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesine ilişkindir.

Anayasa Mahkemesi Karar’da, (i) somut olayın koşullarına göre iş sözleşmelerinde kısıtlayıcı ve zorlayıcı düzenlemelerin ne şekilde belirlendiğini, (ii) tarafların bu düzenlemeler hakkında bilgilendirilip bilgilendirilmediğini, (iii) çalışanların temel haklarına yönelik müdahalede bulunulmasına neden olan hareketin veri sorumlusunun meşru menfaati kapsamında olup olmadığını ve (iv) sözleşmenin feshinin çalışanların eylem ya da eylemsizlikleri karşısında makul ve orantılı bir işlem olup olmadığını değerlendirmiştir.

Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Avrupa Birliği Veri Koruma Tüzüğü ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi gibi ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde yaptığı değerlendirmeler neticesinde aşağıdaki hususlara değinerek ihlal kararı vermiştir:

Başvurana ait e-postaların içeriğinin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel veri niteliğinde olduğu,

Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ve 22. maddesinde düzenlenen haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği,

İşveren tarafından tahsis edilen iletişim araçlarının işverence denetlenebileceğini ancak bu yetkinin sınırsız ve mutlak bir yetki olmadığı ve çalışanın temel hak ve özgürlükleri kapsamında bir değerlendirme yapılması sonrasında incelemenin mümkün olabileceği,

Çalışanın e-postalarında yapılan incelemenin işverenin meşru menfaatleri kapsamında değerlendirilebileceği ancak bu konuda çalışanın açık ve net bir şekilde aydınlatılması gerektiği,

İş akdinin feshi amacıyla e-postaların incelenmesi sırasında başkaca bağımsız içeriklere de erişildiği ve bunun ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiği,

İş akdinin feshi için e-postaların incelenmesinin zorunlu olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmamasının gereklilik ilkesine aykırı olduğu.

Anayasa Mahkemesi yukarıdakiler ışığında manevi tazminata hükmetmiş ve ihlalin giderilerek yeniden yargılama yapılması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir.

Karar’a ek olarak Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Dairelerinin işverence tahsis edilen bilgisayarların, işverenin mülkiyetinde olduğu ve bu bilgisayarların kişisel amaçlar için kullanılmasının haklı nedenle fesih sebebi olduğuna dair birçok kararı bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin Kararı ile paralel olarak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin, 07.05.2019 tarihli 2017/21857 E., 2019/9884 K. Sayılı güncel kararında işverenin yönetim hakkının bir sonucu olarak isçiyi elektronik ortamda izlemesi ve takip etmesi her zaman mümkün olduğu ancak bunun için isçinin bu izleme hakkında bilgilendirilmiş olması gerektiği yönünde kararı mevcuttur.

Anayasa Mahkemesi’nin Kararı ve Yargıtay içtihatları ışığında görülmektedir ki işverenin çalışanlarının bilgisayarlarını denetleme yetkisi ve hukuka aykırılık tespit edilmesi halinde iş akdini feshetme hakkı bulunmaktadır. Ancak işverenin bu yetkisi ve hakkı sınırsız değildir. Çalışanın temel hak ve özgürlüklerini gözeterek, işverenin meşru menfaatleri kapsamında çalışanı açık ve net bir şekilde aydınlatarak bu hakkı kullanması gerekmektedir. Aksi takdirde işverenin hukuki ve cezai sorumluluğu gündeme gelebilecektir.

Bültenimiz ile alakalı sormak istediğiniz herhangi bir sorunuz olması durumunda her daim bizlere ulaşabilirsiniz.


Av. Mahmut Barlas
Published :
Categories: Data Protection, Dispute Resolution